yıkım

yıkım
ги́бель, катастро́фа; разоре́ние, крах

bu masraf onun için bir yıkımdır — э́ти затра́ты для него́ - по́лное разоре́ние


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "yıkım" в других словарях:

  • yıkım — is. 1) Yıkma işi 2) Yok olmaya sebep olabilecek şey, büyük zarar, felaket Evin içinde günlük kokusu, papaz uluması bizim için yıkımdır. H. R. Gürpınar 3) tıp Vücuda verilen çeşitli ilaçların yol açtığı zarar 4) biy. Yadımlama Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıkım olmak — büyük zarara yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıkıntı — is. 1) Yıkılma, yıkım, mahvolma 2) Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz Ateşoğlu nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim. Halikarnas Balıkçısı 3) mec. Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • afet — is., Ar. āfet 1) Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım O yıl su baskınları bir afet gibiydi. 2) Kıran 3) sf., mec. Çok kötü Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. R. N. Güntekin 4) mec. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • felaket — is., Ar. felāket 1) Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. S. Ayverdi 2) sf. Çok kötü Felaket bir yazı. 3) sf. Şaşırtıcı, hayrete düşürücü Bu kız… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nükleer silah — is., fiz. Nükleer enerji ile yıkım gücü sağlayan silah …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yadımlama — is., biy. Canlı protoplazmayı yapan büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması, yıkım, katabolizma, özümleme karşıtı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Afet — Doğanın sebep olduğu yıkım; kıran; çok kötü; büyük felaket; belâ; çok güzel insan …   Hukuk Sözlüğü


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»